İnsan sessiz kal diktasını veren, gücünü pilden aldan bir tansiyon aletini dinliyor da, kalbine iyi bak diyen kitabı dinlemiyor.
 ALIŞKANLIKLAR YANILTIR

Yaşanmışlıklar, kimi nesillere tecrübe olarak miras olurken, bazı dönemlere ise en büyük yanlışlar olarak kalmaktadır. Değişim yaşayan insan davranışları sebebiyle, toplum yapısında da ciddi değişimler yaşanmaktadır. Bunun en bariz örneği alışkanlıklarımızdır…
Bugünün doğru olarak adlandırdığı bir davranış yahut zihniyet, yarınlara küflenmiş düşünceler olarak gelebilmektedir. Nereden ve hangi bakış açısıyla bakıldığıysa son derece önemlidir… Bir nesle güneş doğmadan uyanmak vazife icabıyken, başka nesle ise kocaman bir zulümdür. El uzatmak kalbi bir mesele iken, şimdi el açtırma ile tatmin olunabilmekte. Marifet ayıbı örtmekken, artık dillendirme en büyük amaç haline gelebilmekte. İçten bir kucaklaşma, yerini yalancı tebessümlere
devredebilmekte… Peki bütün kötü değişimler, iyi olanların yerine doldurabilir mi?
Bunu yorumlamak,  nasıl bir gönül idrakine sahip olduğunuza bağlıdır. Kimisi bu değişimlerden dertlenir, kimininse değişim toplum yapısı umrunda olmaz. Ama unutmamak gerekir ki; yaşanan yanlış değişimler, sonraki nesillere doğru olarak kalıyor. Temel yanlış atılsa bile, hakikat zannediliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder