İnsan sessiz kal diktasını veren, gücünü pilden aldan bir tansiyon aletini dinliyor da, kalbine iyi bak diyen kitabı dinlemiyor.

KELİMELERİN PİŞMANLIKLA SAVAŞI

Sadece aptallar aşık olurmuş bu dünyada
Anladım geç de olsa.
Değmezmiş hiçbir aşk gözden akan damlalara,
El değmemiş sandığın o tertemiz duygularınmış
Ceset kadar soğuk alev gibi yakıcı kinin sebebi.
Elindeki her şey kayıp giderken avuçlarının arasından
Aldanmakmış kış güneşlerine, aşk dediğin o masal.
Peri masalları kadar gösterişli
Tüller ardına saklanmış ışıklı bir dünyaymış
Aydınlığa uzandıkça ellerin karanlık kuyularda kaybolduğun,
Lekesiz sandığın kalbinin sığınağı...
Loş odalar
Ayrılık saati yaklaştıkça saklanır dünyan siyah tüller ardına
Rüzgarı hissedersin teninde, nereden geldiğini bilmediğin bir esinti
Alır götürür seni hüzün denizine.
Şarkıların anlam kazandığı limanda
Ilık rüzgarlar kurutur aşktan ıslanan yanağını
Kırık bir kalp kalır sana
O peri masallarından geriye.
Lüzumsuz anılar canlanır gözünde
Umudun tükendikçe kinin büyür
Resimleri parçalamakla başlar büyük sandığın nefretin.
Mahvolmuş bir maziden ibarettir o anki hayatın
Usulca kararır dünyan
Şehirden uzaklaştıkça, gözlerin içi sızlar, aptal yüreğinin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder