İnsan sessiz kal diktasını veren, gücünü pilden aldan bir tansiyon aletini dinliyor da, kalbine iyi bak diyen kitabı dinlemiyor.
EMEĞİ UNUTTURAN TEKNOLOJİ

Evde rahat koltuğuma uzanarak yapmış olduğum çalışmalarda, son yıllarda kolay elde etme alışkanlığı edindiğimizi tespit ettim. Zor olmadı, kendime baktım ve yazdım. İlla amcalarımıza laf edecek değilim hoş, hem kendimden helallik alması da kolay.
Efendim rahatına düşkünlüğümüzden dolayı, kolay başarıyı, bizi yormayacak şekilde para kazanmayı, yolumuzu bulmanın planını yapıyoruz. Yok kardeşim, ben kimseye beleş para verildiğini görmedim. Babam bile sırf okuyorum diye para veriyor.
Eskiden, yani bundan birkaç senecik önce, Kuran okumayı öğrenmek için her yaz camiye giderdik. Hep isyan ederdik yazın gelişine. Çocuk aklıyla beğenmezdik hani. İşte bu sorun bilim adamlarımız
sayesinde ortadan kalkmış bulunuyor. Ellerine sağlık efendim. Şimdi namazı öğreten seccadeler var, anneye gerek kalmadı. Bir de öğretici CD seti alınca camiye gitme gereği de kalmadı. Tamam da mübarekler, insan çocukluğunda girmediği yere tam gençlik çağında, içi horon teperken gider mi hiç? Bunlar mı yani yüzyılın icadı? Oysa ne güzel tenefüs araları olurdu, bahçede güreş tutardık (hep de yenilirdim, boş ekmek yediğimden kalıplı gözükürmüşüm annem öyle derdi), bir sonraki tenefüs Casio saatlerimizle maç yapardık.  Bence yılların en iyi icadı o saatti mesela, her nesil tatmıştır o duyguyu… Neyse konuyu dağıtmayalım, bu iş de ticaret sektörünün eline geçti. Yaşasın teknoloji, yaşasın mucit amcalar.

Düşünüyorum da demek ki iyi para var bu işte. Ver bakalım oradan abine üç liralık fikir, biz de yolumuzu bulalım…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder