İnsan sessiz kal diktasını veren, gücünü pilden aldan bir tansiyon aletini dinliyor da, kalbine iyi bak diyen kitabı dinlemiyor.

SEN ve GECE

geceler uzundur, acımasız ve yalnızlığın sembolü..
geceye bir alacaklının dadanmadığı saatlerdeyiz. hislerin kurban edildiği, iç savaşın katil saatlerindeyiz. terk edilişlerin sokaklarda boy gösterdiği, parmakların laf anlatmaya çalışıp uyuşukluğa erdiği saatlerdeyiz. yazmak uğruna kalemlerin kırıldığı, bütün düğümlerin sökülüp atıldığı bir zihniyetin içindeyiz. sabahın yalancı sıcaklığına daha var yolumuz. şimdi nasıl sonlanacak kalp ritmin onu anlat kendine ? bir sitem cümlesine sığacak mı rahatlık temalı sözlerin ? uykunun öfkeye karıştığı, çarenin çaresizlik olduğu saatlerdeyiz.. içim bir tuhaf , içim uyuşuk, içim yapayalnız. aklımın gördüğüne açamıyorum çünkü gözlerimi. yolumuz yol değilken hüsrana gidiyoruz. yazan ben değil, yazdıran saatlerdeyiz.
                                  
                                         Bünyamin Kayalı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder